Yunanca "seviyorum” anlamına
gelen "phileo" sözcüğü
ve "bilgi» anlamına
gelen "sophia" sözcüğünün birleşiminden oluşan felsefenin
sözcük anlamı, "bilgelik sevgisi" ya da "bilgi
sevgisi"dir. Yani bilgeliğe ve bilgiye değer vermek, onları önemsemek ve hatta
en değerli şeyler olarak görmektir.
Günümüzde felsefe,
küresel anlamda siyasetin neliğine dair tekrar tekrar düşünmeye mecbur.
Bilgeliği seven,
bilgiyi arayan ve ona ulaşmak isteyen kişilere filozof denir.
Başlangıçta tüm bilim
ve disiplinleri içeren felsefenin, daha sonra kendisinden ayrılan tüm diğer
disiplinlerden konusu ve yöntemiyle ayrıldığı görülmektedir. Felsefenin
konuları; genel olarak varlık, bir bütün olarak evrenin kendisi ve insanın
eylemlerini, yaşamını ve yazgısını en temel bir biçimde etkileyen şeylerdir.
Bilim bilgi verir, felsefe ise bilginin ne olduğunu, neyi ve nasıl
bilebileceğimizi araştırır. Bilimlerin ayrı ayrı ele aldığı konuları felsefe,
bir bütün olarak ele alır ve bu bağlamda en genel ilkelere ulaşmaya çalışır.
Felsefe ilk olarak M.Ö.
7.yy’da İyonya uygarlığında önemli bir ticaret merkezi ve liman kenti olan Miletos
(Milet) kentinde ortaya çıkmıştır.
Felsefe ilk olarak İyonya’da
ortaya çıkmıştır. O dönemde bu koşulu ilk gerçekleştiren kişi de Miletli
Thales’tir. Thales yunan dini ve mitolojisinin açıklamalarıyla yetinmeyip akla
dayalı açıklamalar yaparak evrenin ilk ana maddesi (Arkhe) sorununa cevap
aramıştır.
Platon’a göre mutluluğu
sağlayabilecek şey iyilikten başkası değildi. Bu yüzden iyiye benzeyen, mümkün olduğunca
iyi olmaya çalışan bir insan, aynı zamanda kendi doğasını tamamlamak yolunda mesafe kat etmiş, kendine yeterli
hâle gelmiş insandır.
Bu değerlendirmelerden yola çıkarak erdemin aynı zamanda ruhun doğası anlamına
geldiği sonucuna varmak mümkündür. Çünkü erdem, ruhu iyi kılacaktır.
Erdem ancak düzen ile
sağlanabildiğine göre, düzen bir şeyin doğasına uygun durumda olması, doğasını
gerçekleştirmiş olmasından başka bir şey olmaz. Platon, bu kabullerden yola
çıkarak erdemi ve başlıca erdem türleri olan doğruluk ve adaleti daima
insanların ya da toplumların doğalarıyla açıklamak yoluna gitmiştir.
Platon erdemi insan
doğasıyla ilişkilendirir. Ona göre erdem insanın doğasına uygun durumda
olmasıdır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder